Ne biçim hengamedir bilinmez hayatımda bıraktığın izler.
Üflemekle sarılmak arasındaki ince çizginin arasında, ruhum bilinmez bir girdapta.
İçine çekerken beni, çoğu kez seni atıp kurtulmak istiyorum bedenimden ve birden bire uyanıyorum bu kabustan.
Zihnimden ruhuma giren bu mikrop seni benden beni senden uzaklaştırmaya çalışırken ve uzaklaşırken bir nefret bir sinir harbi.
Her merhaba sözünde aslında bir sitem bir kızgınlık.
Nedenleri sıralamak isterken sonuçlarını düşünmek.
Vazgeçememek senden belki de kendimden.
Bu bir intihar mektubu değil ama sana her kızgınlığım senden, aslında kendimden kurtulmak için ölme isteğidir.
Aslında tüm bu yazılanlar senin benim için ne kadar önemli olduğunu anlama yarışıdır.
Bunları bil ki ne kadar önemli olduğunu anla.
Anla ve ona göre yaşa ve yaşat.
Her konuşmada öldüren bir memnun oldum cümlesi yerine senden benden bizden bahseden cümleler kurmak, memnuniyetsizlikleri örtbas edip hayatın bir ucundan tutup birbirimize bağlanmak.
Bağlanıyorum sana pamuk ipliği kırılganlığı tadında.
Tutunuyorum sana, sana rağmen tüm ilgisizlikleri ve belirsizlikleri alt etmek istercesine.
Bu yazılanlar sana gönlünün tam ortasından vurmak için.
Belki bu sefer anlarsın diye.
adrese teslim bir karalamaaa…..
sen günlündekileri böylesine cesurca anlatmaya devam ettiğin sürece, elbet birgün anlaşılacaktır hislerin gereken kişi tarafından, ve inanki karşılığını bulacaktır… herşey gönlünce olsun kardeşim…(ben olacağına inanıyorum çünkü sen hak ediyosun)
bende inanıyorum… hakkında herşeyin en güzeli olsun…