İlk

Çok uzak diyarlarda aslında memleket sınırlarında yaşanan yaşatan yaşatılan bir sevda türküsü ne zaman kulağına çalınsa için hüzün dolar. Tezek kokulu yolların sardığı o ilçede kahverengi evler taştan yapılan umutlar içleri soba borusu sıcaklığıyla ısınan hayatlarla kaplıyken sen çıka geldin kocaman bir umut oldun. Sessiz sedasız seni izlemeler sana bakışlar sana haykırışlar sessizliğin içinde kocaman bağırışılar arasında sana hayran olmak.

Hayran heyran seyran günler geçerken sen büyüdün büyüttün içimdeki sevda ateşini. Tezek kokulu sevdalar içimde büyürken sen kokunla bana beni yeniden bahşettin. Bir tek sen vardın konuşmadan anlaşabildiğim bir tek sen vardın bu coğrafyada beni önemseyen. Konuşmasakta görüşmesekte ben seni ne zaman kapının önünde görsem içim sen olur küçücük bedenim kocaman sevdalara liman yapar. Sen büyük şehirlerin güzel kızı sen bu coğrafyanın en güzel kadını seni ilk gördüğümde o puslu soğuk eylül akşamında 303 otobüsten inerken hayatımda ilk kez yüreğim sızladı. Korkulu bakışlarla elinde kocaman bavulunla sanki hiç gitmeyecek sanki hep burada kalacakmış gibi sanki bir sürgün yemiş gibi etrafa bakarken yüzüm ilk defa kızardı seni görünce. Seni görmek Eylül akşamlarını daha bir anlamlı kıldı. Eylül akşamları okul mevsimleri beni sana daha çok bağladı. Seninle aynı odayı aynı havayı ilk solduğumuz o gün büyümüş yüreğimin ilk öğrenmek istediği için cin aliden kalan topu attan ziyade seni ne kadar çok sevdiğimdir. İlk aşk ilk haykırış ilk beğenme ilk sesin titremesi ilk yüz kızarıklığı. İlk öğretmenim ilk platonik sevdam.

Etiketler: , , ,

Benzer Yazılar

Yazar:
Önceki Yazılar Sonraki Yazılar

Bir cevap yazın

E-posta hesabınız yayımlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

0 paylaşım