Uzaklarda olmak zor iki beden için. İki beden iki sevda iki aşka çarpan yürek. Aşkı tatmaya hevesli ama bir o kadarda yorgun. Yorgun olmak aşklaşmaktanmı yoksa başkalaşmaktan mı bilinmez ama yıpranan bedenler yorgun gözlere oradan sinirli beyinlere ve pervasız dudaklara giden bir kısır döngü. Aşk dediğin yanında olmaktır.
Telefon cızırtısından gelen fiber optik sevdalardan ziyade sesinin sesimde titremesidir aşık olmak. Sen ona sevdiğini söylediğinde tepkisini görmektir. Aşk uzaklarda yıpranır. Aşk uzaklarda yıpratır. Herşey pamuk ipliği kalınlığında bir o kadar hassas bir o kadar önemsiz bir o kadar alternatif dolu. Kafan estiği zaman onu sevmediğini söyleyemek bir o kadar kolay bir o kadar pervasıf. İşte aşk uzaklarda böyle yaşanır. Şehirler ayırır aslında insaları biraz da mesafeler. Yanındayken vakit geçmesin istenir ya anı paylaşıp reklam kokulu cümleler söylemek. Daha fazla bağlanmak daha fazla aşka gelmek halidir. Kanatlanıp girmek gerek bedenden sanki bir ülkeden bir başka iç ülkeye girer gibi. Ürkek farklı bir o kadar da heyecanlı. Dilini bilmemelisin aşkın sevdiğinin ama anlaşabilmesin ortalık yerlerde. Gözlerinle anlaşırken uzakların mesafesi kısalmalı. Bir olmalısın içten senden benden biri iken ne sen kalırsın ortada ne de ben. Bişeyler olur bünyelerde tanımsızlaşırsın ayrışırsın sevdadan. Tüm bozulmuşluklar uzaklar sevdalar hasretler havada buharlaşırken sen 100 derece sevdanla daha çok seversin.