Ülkemiz için belki yeni bir teknoloji olsa da biyometrik tabanlı kullanıcı ve müşteri kimlik doğrulama sistemleri 2007 yılında Japonya’da bankalar tarafından kullanılmaya başlanmıştır. Özellikle ATM’ler üzerine entegre edilen damar tabanlı sensörler sayesinde kullanım kolaylığı sağlanmaktadır. Biyometrik ATM çözümleri bu özelliklerinden dolayı tüm dünyada gelişim göstermektedir.

Yazımıza biyometrik bankacılık işlemlerini açıklayarak devam ederken ülkemizdeki örnekleri hakkında da bilgi vermeye çalışacağım.

Bu teknolojinin gelişmesinde ki en büyük unsur güvenlik. SMS’ler, PİN kodları ve uzun uzadıya şifreler kullanıcıları zorlarken çeşitli güvenlik sorunlarını da beraberinde getirmektedir. Bu bakımdan biyometrik sistemlerin evrensel olması, eşsiz olması, sürekli olması, elde edilebilir olması ve kabul edilebilir olmasından dolayı yaygınlaşmakta ve kullanılmaktadır.

Bu teknolojide ses tanıma, iris tanıma, yüz tanıma, avuç içi damar sistemi ve parmak damar tanıma sistemleri en fazla kullanılan teknolojilerin başında geliyor. Sizler için avuç içi damar ve parmak damar tarama sistemlerini açıklayalım.

Avuç içi damar sisteminde avuç içinde bulunan kan damarlarına infrared ışık gönderilerek damar yapısı ortaya çıkarılmaktadır. Damar yapısının ortaya çıkmasında, kanda bulunan hemoglobinin ışığı soğurması baz alınıyor. Uzvun canlı olması önem arz ettiğinden teknolojiyi bir adım öne çıkarmaktadır. IR adı verilen ve algılayıcı olarak görev yapan kameralar sayesinde biyometrik api algılayıcılar sayesinde görüntüyü sayısal bir değere dönüştürmektedir. 256 bit AES algoritmasıyla şifrelenmekte ve kullanılmaktadır. Bu teknolojinin en önemli avantajı elinizde yaralanma veya zedelenme olduğunda bile damar yapısı zarar görmediğinden sistem her zaman çalışmaktadır. Bankacılıkta ,özellikle de ATM cihazlarında, kullanılmaya başlanan teknoloji, SGK, hastane ve eczanelerde medikal tanımlama, otomatik geçişlerde, web tabanlı uygulamalarda, sistem oturum açma işlemlerinde kullanılmaktadır.

Biyometrik teknolojiler içinde bir diğer teknoloji ise parmak damar tanıma sistemidir. Bildiğiniz üzere parmak damar yapısı her insan için farklıdır. Zedelenme ve yaralanmalarda bile parmak damar yapısı değişmediğinden bankacılık teknolojilerinde de kullanılmaktadır.

Ortak özellik olarak saydığımız bu teknolojilerde veri kaybı, çalınma ve kaybetme tehlikesi yoktur. Biyometrik veriler kaza veya uzuv kaybı dışında değiştirilememektedir.Kimlik doğrulama sırasında güvenilir sonuçlar vermektedir. Hızlı olması en önemli tercih nedenidir. ATM sahtekarlıklarının en aza indirilmesinde de önemli rol oynamaktadır. Canlı el ve parmak kullanıldığından güvenlik anlamında ekstra özelliğe sahiptir.

Gelelim ülkemizdeki uygulamalarına. Parmak damar tanıma sistemini ülkemizde İşbankası  , Ziraat Bankası Bankamatik’lerinde kullanılmakta.

Biyometrik tanıma sistemlerinin dünyadaki uygulamalarına bakıldığında ülkemizde önümüzdeki günlerde bu teknolojilerinin hızlı bir şekilde gelişeceğini düşünüyorum. Dünyanın en büyük Biyometrik projesinin bankacılık alanında Japonya’da hayata geçirildiğini söylemiştik. Japonya’da 75 bin ATM ve 30 binden fazla banka şubesinde Parmak Damar Tanıma Sisteminin kullanılmaktadır.Brezilya, İspanya ve Polonya’daki bankalarda da bu sistem kullanılmaktadır.

Son bir not. Bu teknolojilere ek olarak yeni gündeme gelen kalp atışı teknolojisine de değinmek istiyorum. Apple tarafından geliştirilen ve Touch ID teknolojisi ile birlikte hayatımıza giren Nymi kalp atışı teknolojisini kullanmaktadır. Şirket bu teknolojiyi hem cihazlarında hem de finansal şirketlerde kullanmayı planlamaktadır.

Kalp ritimlerinin tıpkı parmak izi gibi kişiye özel olduğu gerçeğinden yola çıkan Nymi  akıllı bir bileklik olarak tasarlanmış. Cihazı ilk giyindiğinizde, kimliğinizi tanımlamak için elektrodiyagram (ECG) sensörüne parmağınızla dokunarak bir elektrik devresini tamamlamış oluyorsunuz. Yani Nymi kalp ritimlerini değil, bu aktivitenin yarattığı elektrik akımını ölçebilmesi sayesinde kalp ritim kimliğinizi belirliyor.

Güvenliğin her geçen gün daha önemli olduğu bankacılik sektörunde bu teknolojilere ek olarak yeni örnekleri de göreceğimizi düşünüyorum.