Fenerbahçe'nin Gerçekleri

Türk futbolu için kara günlerden bir başkasını dün Şükrü Saraçoğlu stadında yaşadık. Geçen yılın lig 2.si olan Fenerbahçe gruplar öncesinde son virajı alamadı ve İngilizlerin kötü günler geçiren Arsenal takımına 3-0 yenilmekten kurtulamadı. Rovanş karşılaşması deplasmanda Emirates Stadında yapılacak olup bu oyun ile mucize ötesi bir skor yakalamak gerekiyor.

Düne ait analizimize geçmeden önce aşağıda yer alan maç kadrolarına göz atmakta fayda var.  4-3-3 dizilişi ile sahaya çıkan Fenerbahçe ileride Webo, solda Sow ve sağda Kuyt ile sahaya çıkarken orta sahada Mehmet Topal, Emre ve Meireles yer aldı. Defansif özellikleri fazla olan bu 3 oyuncu ile Fenerbahçe hücum varyasyonlarında etkili olamadı. Yaratıcı özelliği az olan ve hala Alex’i arattıran bu kadro yapısında orta sahaya gelen topların ileriye aktarılmasında, set hücumlarında topun doğru yere aktarılmasında sıkıntı yaşandı. Defans kurgusunda ise Bekir maç başında aksadı ve gözler Gökhan Gönül’ü aradı.

Arsenal’de ise Ramsey, Cazorla, Giroud ve Wilshere zaman zaman sol çizgide 5’e 2 yaparak büyük tehlike yarattılar. İkinci yarıda oyuna daha fazla hakim olan Arsenal maçı ve turu kazanacak skor ile evine dönmeyi başardı. Peki yapılan yanlış nedir?

En büyük yanlış gerek kadro seçimlerinin gerekse de teknik adam seçiminde yaşanmış olması. Ligde 2. olan bir takımın sezon öncesi tüm hedefi şampiyonlar ligine kalmak olmalıdır ve hoca değişikliği yaşayan bir takımda da uzun vadeli planlar yapılarak hoca bulunmalıdır. Fenerbahçe’nin yaşadığı zor süreç her takımın atlatacağı bir süreç değildi. Takım topyekün çok yıprandı fakat kara bulutlar artık dağıldı. Takımın eski başarılı günlere gelebilmesi adına her anlamda planlı işler yapması gerekiyordu. Fakat ne yapıldı?

Yapılanlar amatörce icraatlardan başka bir şey değildir. Teknik adam seçiminin yanlış olması, kadro yapısındaki eksiklikler, halen lider özellikte bir topçu bulunmaması yapılan yanlışları körüklemiştir. Ersun Yanal ile 1 yıllık anlaşma imzalanması takımın uzun vadede planlarının olmadığı, emenike transferi ile transfer yapmak için transfer yapıldığı, stoch’un gönderilmesi ile de bu takımın taktik anlamda zaaflarının olduğunu göstermektedir. Hep diyoruz. Bu takım 3 forvet ile oynamaz. Bu kadro yapısı ile 4-4-2 veya 4-5-1 oynatılması takımın sahada daha dirençli olması adına büyük önem taşıyacaktır. Öncelikle imkanlar dahilinde transfer piyasası kapanmadan acilen forvet arkası, takıma lider olacak ve sahaya çıkıldığında karşı takımın saygı duyacağı bir oyuncu transferi yapılması gerekiyor. Duran toplardan gol atsa bile takıma büyük fayda sağlayacaktır. Bu takım geçmiş dönemde Van Hoojdonk ile bu başarıyı yakalamıştır. Keza Hagi, Drogba, Alex örnekleri de verilebilir. Ayrıca garip bir şekilde savunulan 6+0+4 kuralının esnetilmesi, vazgeçilmesi ve hatta belirli kriterler çerçevesinde serbest bırakılması gerekiyor. Milli takımın hali ortada. Mevzu yabancı sayısını kısıtlamak olsaydı Milli Takım geçmiş dönemdeki tüm turnuvalara katılırdı fakat bu yılda dünya kupasına gitme hayallerimiz bir başka bahara kalmıştır. Mevzu yurtdışında yapılan turnuvalarda yabancı takımlarla mücadele edebilmek için kadro yapısı oluşturmaktır. Mevzu alt yapıya önem vererek Türk futbolunu korumaktır.

İyi bir takım olmak takımın malzemecisinden başkanına kadar tam bir bütünlük ve koordinasyon gerektirir. Fenerbahçe’de uzun vadeli planlamaların, takım yerleşim planlarının değiştirilerek oyuncu kalitesine göre diziliş yapılması gerekiyor. Takımı bu yenilgi aslında büyük bir girdaba sokmuştur. Haftasonu Eskişehirspor karşılaşması takımın yönünü çok farklı bir yöne çevirebilir. Alınacak kötü bir sonuç teknik adam değişikliğine bile sebebiyet verebilir. Bakalım türk futbolunun dinamo taşı Fenerbahçe’de neler olacak.

 

Etiketler: , ,

Benzer Yazılar

Yazar:
Önceki Yazılar Sonraki Yazılar

Bir cevap yazın

E-posta hesabınız yayımlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

0 paylaşım